KDIGO 2025 İMMÜNGLOBULİN A NEFROPATİSİ (IGAN) KILAVUZU
Öneri Bildirimleri ve Uygulama Noktalarının Özeti
İmmünoglobulin A Nefropatisi (IgAN)
1.1 KDIGO 2025 IgAN Kılavuzunun Küresel Uygulaması
(Herhangi bir öneri veya uygulama noktası bulunmamaktadır.)
1.2 Tanı
Uygulama Noktası 1.2.1: İmmünglobulin A nefropatisi (IgAN) tanısına ilişkin değerlendirmeler:
1.3 Prognoz
Uygulama Noktası 1.3.1: Primer IgAN’ın prognozuna ilişkin değerlendirmeler:
|
Biyopsi sırasındaki tahmini GFH…………………………….……..ml/dk/1.73m2 |
|
Biyopsi sırasındaki sistolik kan basıncı…………………………...……..mm/Hg |
|
Biyopsi sırasındaki diyastolik kan basıncı ………………………..…….mm/Hg |
|
Biyopsi sırasındaki proteinüri ……………………………………….……..gr/gün |
|
Biyopsi sırasındaki yaş…………………………………………………..………..yıl |
|
Irk: Kafkas/Çinli /Japon/Diğer |
|
Biyopsi sırasında ACEi ya da ARB kullanımı: Hayır/Evet |
|
MEST M Skoru: 0-1 |
|
MEST E Skoru: 0-1 |
|
MEST S Skoru: 0-1 |
|
MEST T Skoru: 0-1-2 |
|
Biyopsiden önce immünsupresif kullanımı: Hayır/Evet |
Şekil 1. Uluslararası IgAN Prognoz Araçlarında Kullanılan Veriler: Bu araçlar, böbrek biyopsisi sırasında veya biyopsiden sonraki 2 yıla kadar elde edilen klinik ve histolojik verileri kullanarak, erişkin ve çocuk hastalarda 7 yıla kadar %50 GFH düşüşü veya böbrek yetmezliği gelişme riskini hesaplamayı sağlar. ACE – anjiyotensin dönüştürücü enzim, ARB – anjiyotensin II reseptör blokeri, GFH – glomerüler filtrasyon hızı, MEST – mezangial (M) ve endokapiller (E) hücre artışı, segmental skleroz (S), interstisyel fibrozis/tübüler atrofi (T).
Uygulama Noktası 1.3.2: IgA nefropatisi (IgAN) olan hastanın başlangıç değerlendirmesi Şekil 2’de gösterilmiştir.

Şekil 2 | İmmünglobulin A nefropatisi (IgAN) olan hastanın başlangıç değerlendirmesi ve yönetimi. Kısaltmalar: GN: Glomerülonefrit, HIV: İnsan immün yetmezlik virüsü (Human immunodeficiency virus), MEST-C: Mezangial (M) ve endokapiller (E) hücre artışı, segmental skleroz (S), interstisyel fibrozis/tübüler atrofi (T) ve kresentler (C)
1.4 Tedavi
1.4.1 Böbrek fonksiyon kaybı riski taşıyan IgAN hastalarının tanımlanması
Uygulama Noktası 1.4.1.1: IgA nefropatisi (IgAN) olan hastalar, tedavi almakta olsun ya da olmasın, proteinüri ≥0.5 g/gün (veya eşdeğeri) düzeyinde olduklarında ilerleyici böbrek fonksiyon kaybı riski taşırlar.
Bu nedenle, bu hastalarda tedavi veya ek tedavi seçenekleri mutlaka değerlendirilmelidir.
1.4.2 Böbrek fonksiyon kaybı riski taşıyan IgAN hastalarında tedavi hedeflerinin belirlenmesi
Uygulama Noktası 1.4.2.1: IgAN’da ilerleyici böbrek fonksiyon kaybı riski bulunan hastalarda tedavinin hedefi, böbrek fonksiyon kaybı hızını fizyolojik düzeye (çoğu erişkin için <1 ml/dk/yıl) indirmektir ve bu hedef, hastanın yaşamı boyunca sürdürülmelidir. Klinik karar sürecine rehberlik edebilecek, erken dönemde doğrulanmış tek biyobelirteç idrar protein atılımıdır. Bu nedenle, proteinüri düzeyi en azından <0.5 g/gün, tercihen <0.3 g/gün olacak şekilde korunmalıdır. Bununla birlikte, bazı hastalarda (örneğin, yaygın böbrek skarlaşması olanlarda) bu hedeflere ulaşmak mümkün olmayabilir. Bu durumda, farmakolojik olmayan yaklaşımlar da dâhil olmak üzere çoklu tedavi stratejileri uygulanabilir.
Uygulama Noktası 1.4.2.2: Varyant formu bulunmayan (Bölüm 1.5) ve ilerleyici böbrek fonksiyon kaybı riski taşıyan primer IgAN hastalarının (Şekil 3) tedavisi:

Şekil 3. İmmünoglobulin A nefropatisinde (IgAN) tedavi hedefleri ve bu kılavuza dâhil edilen ilaçların konumlandırılması. Güncel bilgi birikimini yansıtacak şekilde, Nefecon, patojenik IgA formlarının ve IgA içeren immün komplekslerin (IgA-IC) üretimi üzerindeki baskın etkisiyle gösterilmiştir; sistemik olarak emilen budesonidin böbrekler üzerindeki doğrudan etkisi ise henüz belirlenmemiştir. Sistemik glukokortikoidler, böbrek dokusu içinde iyi belgelenmiş bir antiinflamatuvar etkiye sahiptir; ancak patojenik IgA ve IgA-IC üretimi üzerindeki doğrudan etkileri belirsizdir. IgAN’a bağlı nefron kaybına karşı gelişen genel yanıtların yönetimine yönelik stratejiler, uygun hastalarda 3-hidroksi-3-metil-glutaril-koenzim A redüktaz inhibitörlerinin kullanımını da içerebilir. DEARA: Dual endotelin anjiyotensin reseptör antagonisti, RASi: Renin–anjiyotensin sistemi inhibitörü, SGLT2i: Sodyum–glukoz kotransporter-2 inhibitörü
Uygulama Noktası 1.4.2.3: IgAN’da tedavi seçimi
Tablo 1 | İlerleyici böbrek fonksiyon kaybı riski taşıyan IgA nefropatisi (IgAN) hastalarında tedavi ve/veya tedavi kombinasyonlarının seçimi sırasında dikkate alınması gereken faktörler
|
Soru |
Dikkate Alınması Gereken Hususlar |
|
İlacın test edildiği klinik denemelerde hastanın yaşı ve ırkı, tedavi edilen hastanınkiyle ne ölçüde benzerdir? (Bkz. Tablo 2) |
Yaş: SGLT2i çalışmalarında, hastalar ortalama 6-8 yaş daha büyüktür, oysa NefIgArd ve PROTECT çalışmalarına katılanlar 15-17 yaş daha büyüktür. Irk: TESTING çalışması ağırlıklı olarak Doğu Asya popülasyonlarında yapılmıştır. Stop-IgAN ise Kafkas ırkı popülasyonlarda yapılmıştır. NefIgArd ve PROTECT çalışmalarında, bu popülasyonlar uygun şekilde temsil edilmemiştir ve sistemik glukokortikoid çalışmalarındakilerle benzerdir. GFH: SGLT2i çalışmalarında, ortalama GFH kabulü 12-14 ml/dak/1.73 m²'den düşüktür; bu değerler, NefIgArd, PROTECT, Stop-IgAN ve TESTING çalışmalarına dahil edilen hastalardakinden daha düşüktür. Eşlik eden ilaçlar: Tüm yeni çalışmalarda, hastaların en az 90 gün boyunca stabil bir RASi dozajında olması gerekiyordu. En yüksek tolere edilen dozaj, SGLT2i çalışmalarında gerekli değildir. RASi optimizasyonunun engeli: RASi'yi tam olarak yükseltme çabası yalnızca PROTECT çalışmasında yapılmıştır. NefIgArd ve TESTING çalışmalarında, katılımcıların yerel bir uzman tarafından optimize edilmiş, maksimum tolere edilen bir RASi dozajında olması gerekiyordu. |
|
İlacın ruhsatlı endikasyonu nedir? |
IgA nefropatisi (IgAN) için yeni ilaç onay süreçleri kapsamında, ruhsatlı endikasyonlar ülkeye göre değişkenlik gösterebilir. Bir ilacın onayı,
|
|
Mevcut tedavi seçeneklerinin başlıca avantajları nelerdir? |
Nefecon, bugüne kadar patolojik IgA formlarını ve IgA içeren immün komplekslerin (IgA-IC) düzeylerini azalttığı kanıtlanmış tek tedavidir. Sistemik glukokortikoidler, güçlü antiinflamatuvar etkiye sahiptir; ancak bu kılavuzda önerilen dozlarda, patolojik IgA veya IgA-IC düzeyleri üzerinde kanıtlanmış bir etkileri bulunmamaktadır. SGLT2 inhibitörleri (SGLT2i), yalnızca böbrek fonksiyon kaybı hızını azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda özellikle diyabetik hastalarda kardiyovasküler olay insidansını da düşürdüğü gösterilmiş ajanlardır. Ayrıca genellikle iyi tolere edilirler. Dual endotelin anjiyotensin reseptör antagonisti (DEARA) sparsentan, klinik çalışmalarda up-titre edilmiş RAS inhibitörleri (RASi) üzerinde ek etkinlik gösteren tek ilaçtır. Ayrıca PROTECT çalışmasına, IgAN’da yapılan tüm RASi çalışmalarının toplamından daha fazla hasta dâhil edilmiştir. RAS inhibitörleri (RASi), proteinüriyi etkin biçimde azaltır ve kronik böbrek hastalığı (KBH) ile kardiyovasküler hastalık alanlarında geniş etkinlik ve güvenlik verilerine sahiptir. |
|
Mevcut tedavi seçeneklerinin başlıca riskleri nelerdir? |
Nefecon: Budesonidin bir miktar sistemik emilimi olduğundan, hastalar ve sağlık profesyonelleri sistemik glukokortikoidlere bağlı yan etkilerin ortaya çıkabileceği konusunda bilgilendirilmelidir. Bu etkiler genellikle hafif düzeydedir ve tedavinin kesilmesiyle geri dönüşlüdür. Sistemik glukokortikoidler: Kullanımda düşük doz protokolü izlenmelidir. Pneumocystis jirovecii’ye karşı antimikrobiyal profilaksi, Hepatit B taşıyıcılarında antiviral profilaksi uygulanmalıdır. Hastalara; Gastrointestinal kanama, Enfeksiyon, Metabolik, kozmetik ve nöropsikiyatrik yan etkiler, Kemik sağlığı üzerindeki olası olumsuz etkiler konusunda bilgi verilmelidir. Endotelin reseptör antagonistleri (örneğin DEARA grubu): Bu ilaçlarla embriyofetal toksisite riski belirgindir. Bu nedenle, doğurganlık potansiyeli olan kadın hastalar, güvenilir bir doğum kontrol yöntemi kullanmalı ve aylık gebelik testi yaptırmalıdır. |
KBH: Kronik böbrek hastalığı (Chronic kidney disease) DEARA: Dual endotelin anjiyotensin reseptör antagonisti (Dual endothelin angiotensin receptor antagonist) eGFR: Tahmini glomerüler filtrasyon hızı (Estimated glomerular filtration rate) IgAN: İmmünoglobulin A nefropatisi (Immunoglobulin A nephropathy) NefIgArd: Primer IgA nefropatisi hastalarında Nefecon’un etkinliği ve güvenliği çalışması (Efficacy and Safety of Nefecon in Patients With Primary IgA Nephropathy) PROTECT: IgA nefropatisi hastalarında sparsentan tedavisinin etkinliği ve güvenliği çalışması (A Study of the Effect and Safety of Sparsentan in the Treatment of Patients With IgA Nephropathy) RAS: Renin–anjiyotensin sistemi (Renin–angiotensin system) RASi: Renin–anjiyotensin sistemi inhibitör(ler)i (Renin–angiotensin system inhibitor(s)) SGLT2i: Sodyum–glukoz kotransporter–2 inhibitör(ler)i (Sodium–glucose cotransporter–2 inhibitor(s)) STOP-IgAN: İlerleyici IgA nefropatisinde destekleyici tedavi ile immünsüpresif tedavinin karşılaştırıldığı çalışma (Supportive Versus Immunosuppressive Therapy for the Treatment of Progressive IgA Nephropathy) TESTING: IgA nefropatisinde steroidlerin terapötik etkilerinin değerlendirildiği global çalışma (Therapeutic Effects of Steroids in IgA Nephropathy Global)
Tablo 2 | IgAN ile ilgili yakın zamanda bildirilen ve önemli sayıda IgAN hastasını içeren çalışmalardaki temel özellikler ve ana dahil etme kriterleri

Tablo 2 | (Devamı) IgAN ile ilgili yakın zamanda bildirilen ve önemli sayıda IgAN hastasını içeren çalışmalardaki temel özellikler ve ana dahil etme kriterleri

ACEi, anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü; ACR, albümin-kreatinin oranı; ARB, anjiyotensin reseptör blokeri; BMI, vücut kitle indeksi; DAPA-CKD, Dapagliflozin ve Kronik Böbrek Hastalığında Olumsuz Sonuçların Önlenmesi; GFH, tahmini glomerüler filtrasyon hızı; EMPA-KIDNEY, Empagliflozin ile Kalp ve Böbrek Koruması Çalışması; IgAN, immünoglobulin A nefropatisi; IQR, çeyrekler arası aralık; N/A, uygulanamaz; NefIgArd, Primer IgA Nefropatili Hastalarda Nefecon'un Etkinliği ve Güvenliği; PCR, protein-kreatinin oranı; PROTECT, IgA Nefropatili Hastaların Tedavisinde Sparsentan'ın Etkisi ve Güvenliği Üzerine Bir Çalışma; Q1, 1. çeyrek; Q3, 3. çeyrek; RASi, renin-anjiyotensin sistemi inhibitörü; STOP-IgAN, Progresif IgA Nefropatisinin Tedavisinde Destekleyici Tedavi ile İmmünosüpresif Tedavinin Karşılaştırılması; TESTING, IgA Nefropatisinde Steroidlerin Terapötik Etkileri Global.
1.4.3 IgAN'a özgü nefron kaybı nedenlerinin yönetimi
Öneri 1.4.3.1: IgAN ile ilerleyici böbrek fonksiyon kaybı riski olan hastalar için 9 aylık Nefecon tedavisi öneriyoruz (2B).
Uygulama Noktası 1.4.3.1: IgAN hastalarında Nefecon kullanmadan önce dikkate alınması gereken faktörler:
Öneri 1.4.3.2: Nefecon'un bulunmadığı durumlarda, IgAN ile ilerleyici böbrek fonksiyon kaybı riski olan hastaların, antimikrobiyal profilaksi ile birlikte azaltılmış dozda sistemik glukokortikoid rejimi ile tedavi edilmesini öneririz (2B).
Uygulama Noktası 1.4.3.2: Düşük doz sistemik glukokortikoid rejimi:
Uygulama Noktası 1.4.3.3: Sistemik glukokortikoidlerin toksisite riskini artıran faktörler:
Uygulama Noktası 1.4.3.4:
IgAN'da değerlendirilen diğer farmakolojik tedaviler:
|
Ajan |
Önerilen kullanım |
Açıklamalar |
|
Antiplatelet |
Önerilmez |
Etkinlik kanıtı yok |
|
Antikoagülan |
Önerilmez |
Etkinlik kanıtı yok |
|
Azatiyoprin |
Önerilmez |
Tek başına veya glukokortikoidlerle birlikte kullanıldığında etkinlik kanıtı yok |
|
Siklofosfamid |
Önerilmez |
Hızlı ilerleyen IgAN durumu hariç |
|
Kalsinörin inhibitörü |
Önerilmez |
Etkinlik kanıtı yok |
|
Rituksimab |
Önerilmez |
Etkinlik kanıtı yok |
|
Balık yağı |
Önerilmez |
Balık yağı almak isteyen hastalara, etkinliği bildirilen yayınlanmış klinik çalışmalarda kullanılan doz ve formülasyon hakkında bilgi verilmelidir. |
|
Mikofenolat mofetil (MMF) |
Çinli hastalar Glukokortikoid başlanan hastalarda MMF, glukokortikoid kesilmesi için kullanılabilir |
Çin'de üç RKT gerçekleştirilmiştir: Hong Kong'da yapılan ilk çalışma (n=40, GFH ~51 ml/dk/1,73m2), proteinüri >1 g/gün olan hastalarda MMF, ST’ye MMF (6 ay boyunca 1,5 ila 2,0 g/gün) eklendikten sonra ortalama proteinüri düzeyinde önemli bir azalma olduğunu göstermiştir (1). Uzatılmış 6 yıllık takip, MMF ile tedavi edilen hastalarda GFH düşüşünün daha az eğimli olduğunu ve böbrek yetmezliğine ulaşma olasılığının daha düşük olduğunu göstermiştir (2). Jiangsu çevresinden ikinci çalışma (n=176, GFH>90 ml/dk/1,73m2), 6 ay boyunca düşük doz glukokortikoidler (0,4–0,6 mg/kg/gün prednizon) ile MMF'nin, proliferatif histolojik lezyonlar (nekrozlu veya nekrozsuz E veya C lezyonlar) ve proteinüri >1,0 g/gün (3) olan vakaların tedavisinde, düşük doz glukokortikoid (0,4–0,6 mg/kg/gün prednizon) ile MMF'nin 6 ay boyunca standart doz glukokortikoid (0,8–1,0 mg/kg/gün) ile eşit düzeyde etkili olduğunu göstermiştir. Kombinasyon tedavisi grubunda glukokortikoid ile ilişkili yan etkiler önemli ölçüde daha az görülmüştür. Guangdong'dan yapılan üçüncü çalışma (n=170, GFH 50 ml/dk/1,73 m2 ), MMF (başlangıçta 12 ay boyunca 1,5 g/gün, en az 6 ay boyunca 0,75–1,0 g/gün olarak sürdürüldü) ve SC'nin birincil bileşik sonuç sıklığını (serum kreatininin iki katına çıkması, böbrek yetmezliği veya böbrek veya kardiyovasküler nedenlere bağlı ölüm, aHR 0,23; %95 CI, 0,09–0,63) ve KBH ilerlemesini (aHR 0,23; %95 CI, 0,1–0,57) azalttığını göstermiştir.(4) MMF, 3 çalışmanın hepsinde iyi tolere edilmiştir. |
|
Çinli olmayan hastalar MMF kullanımını destekleyecek yeterli veri yok |
Çinli olmayan hastalarda MMF ile yapılan üç küçük RKT'de MMF monoterapisinin etkinliğine dair kanıt bulunmamıştır: bunlar Belçika'dan (n=34, inülin klirensi ~71 ml/dk/1,73 m2 ) (5), New York'tan (n=32, GFH ~39 ml/dk/1,73m2 ve böbrek biyopsisinde glomerüloskleroz veya tübülointerstisyel atrofi ve fibrozis saptanmış, nispeten ileri düzeyde KBH'yi yansıtan) (6) ve ABD/Kanada'da (n=44, GFH >90 ml/dk/1,73 m2), MMF ile omega-3 yağ asidi karşılaştırmasıdır (7).
|
|
|
Hidroksiklorokin |
Çinli hastalar Optimum destek tedaviye rağmen progresyon riski yüksek olan hastalar |
Çin'de yapılan küçük, kısa süreli bir RKT'de, optimize edilmiş ACEi/ARB tedavisine rağmen 0,75-3,5 g/gün proteinürisi olan hastalara hidroksiklorokin verilmesi, 6 ayda proteinüriyi plasebo grubuna göre %48 oranında azaltmıştır (8). |
|
Çinli olmayan hastalar Bu hastalarda kullanımı destekleyecek veri yoktur. |
Hidroksiklorokin, Çinli olmayan hastalarda değerlendirilmemiştir. |
Şekil 4 | IgA Nefropatisinde (IgAN) değerlendirilen diğer farmakolojik tedaviler, Tang ve ark.,(43) Tang ve ark.,(44) Houve ark (38) (4), Houve ark.(,) (45) (5) Maes ve ark.,(46) (6) Frisch ve ark,(47) (7) Hogg ve ark.,(48)(8) Liuve ark.(49) ACEi, anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü; aHR, düzeltilmiş tehlike oranı; ARB , anjiyotensin II reseptör blokeri; KBH, kronik böbrek hastalığı; GA, güven aralığı; GFH, tahmini glomerüler filtrasyon hızı; R.K.Ç , randomize kontrollü çalışma; ST, standart tedavi
Uygulama Noktası 1.4.3.5: IgAN'da tonsillektomi ameliyatı:
1.4.4 IgAN kaynaklı nefron kaybına verilen yanıtların yönetimi
Uygulama Noktası 1.4.4.1: IgAN'lı tüm hastalar için yaşam tarzı ve kan basıncı hedefleri hakkında bilgi için lütfen Uygulama Noktası 1.4.2.2'ye bakınız.
Öneri 1.4.4.1: Tüm IgAN hastalarının, anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü (ACEi) veya anjiyotensin II reseptör blokeri (ARB) ile optimize edilmiş, maksimum tolere edilebilir dozda tedavi edilmesini öneririz (1B).
Uygulama Noktası 1.4.4.2: ACEi veya ARB kullanmadan önce dikkate alınması gereken faktörler:
Öneri 1.4.4.2: IgAN ile böbrek fonksiyonlarında ilerleyici kayıp riski olan hastaların sparsentan ile tedavi edilmesini öneririz (2B).
Uygulama Noktası 1.4.4.3: IgAN hastalarında sparsentan kullanmadan önce dikkate alınması gereken faktörler:
Öneri 1.4.4.3: IgAN ile böbrek fonksiyonlarında ilerleyici kayıp riski olan hastaların SGLT2i ile tedavi edilmesini öneririz (2B).
Uygulama Noktası 1.4.4.4: IgAN hastalarında SGLT2i kullanmadan önce dikkate alınması gereken faktörler:
1.5 Özel durumlar
Uygulama Noktası 1.5.1: Nefrotik sendromlu IgAN'lı:
Uygulama Noktası 1.5.2: Akut böbrek hasarı (ABH) ile birlikte görülen IgAN:
Uygulama Noktası 1.5.3: RPGN ile birlikte görülen hızlı ilerleyen IgAN:
Uygulama Noktası 1.5.4: IgAN ve gebelik planlaması
Uygulama Noktası 1.5.5: Çocuklarda IgAN:
IgAN’lı çocuklara ilişkin genel hususlar
Çocuklarda IgAN’da Böbrek Biyopsisi
Çocuklarda IgAN Tedavisi
Çocuklarda IgAN Takibi
1.6 Gelecekteki Yeni İlaç Onayları ve Kılavuz Güncellemeleri İçin Ufuk Taraması
( Öneri veya uygulama noktası bulunmamaktadır.)
İmmünoglobulin A Vasküliti (IgAV)
1.7 Tanı
Uygulama Noktası 1.7.1: IgAV ile ilişkili nefrit (IgAVN) tanısı için dikkat edilmesi gerekenler
1.8 Prognoz
Uygulama Noktası 1.8.1: IgAVN Prognozu ile İlgili Hususlar
1.9 Tedavi
1.9.1 IgAV’de Nefritin Önlenmesi
Öneri 1.9.1.1: İzole ekstrarenal IgAV (sadece böbrek dışı tutulum) olan hastalarda nefriti önlemek amacıyla sistemik glukokortikoid kullanılmamasını öneriyoruz (1B).
Uygulama Noktası 1.9.1.1: HİGN olmayan ve böbrek fonksiyon kaybı riski taşıyan IgAVN hastalarının yönetimine ilişkin dikkate alınacak hususlar
1.10 Özel Durumlar
Uygulama Noktası 1.10.1: HİGN ile IgAV
Çocuklarda IgAVN
Uygulama Noktası 1.10.1.1: Bu kılavuzda çocuk, 18 yaş altı bireyler olarak tanımlanmıştır. Bununla birlikte, puberte sonrası çocukların bazı açılardan, IgAN’lı erişkinlerle benzer klinik seyir ve tedavi yanıtı gösterebileceği kabul edilmektedir. Ancak, mevcut veriler yetersiz olduğundan bu grubun erişkin IgAN hastaları gibi yönetilmesi önerilmemektedir.
Uygulama Noktası 1.10.1.2: Çocuklarda IgAVN yönetimine dair daha kapsamlı bir inceleme, 2025 Uluslararası Pediatrik Nefroloji Derneği’nin IgA nefropatisi ve IgA vaskülit nefriti tanı ve tedavisine ilişkin klinik uygulama önerilerinde bulunabilir.
Özet
Hazırlayanlar:Prof.Dr.Ebru GÖK OĞUZ, Doç.Dr. Nuri Barış HASBAL, Doç.Dr. Didem TURGUT, 19.10.2025
(Floege J, Barratt J, Cook HT, Noronha IL, Reich HN, Suzuki Y, Tang SCW, Trimarchi H, Balk EM, Gordon CE, Adam GP, Tonelli MA, Earley A, Rovin BH. Executive summary of the KDIGO 2025 Clinical Practice Guideline for the Management of Immunoglobulin A Nephropathy (IgAN) and Immunoglobulin A Vasculitis (IgAV). Kidney Int. 2025 Oct;108(4):548-554. )
KBH ve Kontrolsüz Hipertansiyonu Olan Hastalarda Baxdrostat'ın Etkinliği ve Güvenliği: Randomize, Çift Kör, Plasebo Kontrollü Çalışma
KBH hastalarında, kontrolsüz hipertansiyon, KBH'nin etiyolojisinden bağımsız, kardiyovasküler olaylar ve KBH progresyonu için en önemli değiştirilebilir risk faktörlerinden biridir. Dünya genelinde 840 milyondan fazla insanın KBH ile yaşadığı ve bu nüfusun %90 kadarının hipertansiyonu olduğu tahmin edilmektedir. KBH ve hipertansiyonu olan hastaların çoğu kan basıncı (KB) hedeflerine ulaşamamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü'nün yakın tarihli bir raporuna göre, KBH kaynaklı ölümlerin %62'si yüksek sistolik kan basıncına bağlanmıştır.
Aldosteron, hipertansiyonun patofizyolojisinde rol oynar, vasküler kalsifikasyon ve fibrozise yol açabilir. Aldosteron, distal nefronda potasyum karşılığında renal sodyum reabsorbsiyonunu uyarır ve böbrekte inflamasyon ve fibrozisi uyararak böbrek fonksiyonlarında bozulmaya katkıda bulunabilir. Bu yolu hedefleyen mineralokortikoid reseptör antagonistleri (MRA'lar), aldosteronun zararlı etkilerini tam olarak engellemez ve serum aldosteron konsantrasyonlarını artırabilir. Yüksek seçiciliğe sahip aldosteron sentaz inhibitörleri (ASİ'ler), aldosteron sentezini azaltarak kortizol üretimini etkilemeden aldosteron etkilerini engellemek için alternatif bir strateji sunmaktadır.
Baxdrostat, tedaviye dirençli hipertansiyonu olan hastalarda (KB ≥130/80 mmHg ve en az üç antihipertansif ilaç kullanan) kortizolü etkilemeden sistolik KB'de önemli düşüşlere yol açtığı daha önce gösterilmiş güçlü ve yüksek seçiciliğe sahip bir ASİ'dir. Eylül 2025’de JASN’de yayınlanan bu faz 2 çalışmasında, KBH ve kontrolsüz hipertansiyonu olan hastalarda, bir aldosteron sentaz inhibitörü olan baxdrostatın etkinliği ve güvenliği değerlendirilmiştir.
Bu çalışma, randomize, çift kör, plasebo kontrollü, ABD’de 78 merkezin katıldığı çok merkezli bir çalışmadır. Tüm hastalar anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü (ACEİ) veya anjiyotensin reseptör blokeri (ARB) ile en az 4 hafta süreyle maksimum tolere edilebilir dozda tedavi almaktaydı. Ortalama oturur pozisyonundaki sistolik kan basıncı (SKB) ≥140 mmHg (diyabeti olmayan) veya ≥130 mmHg (tip 2 diyabetli), idrar albümin-kreatinin oranı ≥100 mg/g ve GFH 25-75 ml/dak/1,73 m2 olan hastalar çalışmaya alınmıştı. Hastalar, 26 hafta boyunca düşük doz baxdrostat (0,5 mg, 1 mg'a kadar titre edilerek), yüksek doz (2 mg, 4 mg'a kadar titre edilerek) veya plaseboya randomize edildi (1:1:1). Primer sonlanım noktası, baxdrostat havuzlanmış tedavi grubunda plaseboya kıyasla 26. haftada ortalama ofis oturur pozisyonundaki sistolik KB’deki başlangıç değerine göre değişimdi. Sekonder sonlanım noktasında ise, bu değişim yüksek doz veya düşük doz baxdrostat ile değerlendirildi; sonlanım noktaları hiyerarşik bir şekilde sırayla test edildi.
Güvenlik ve tolerabilite sonlanım noktaları, tedavinin kesilmesinden bağımsız olarak, randomizasyon zamanından takip süresinin sonuna kadar tedaviyle ortaya çıkan advers olaylar (TEAE'ler) ve ciddi advers olaylardı (TESAE'ler). Özel ilgi gerektiren advers olaylar (AESI), hipotansiyon ve klinik müdahale gerektiren serum potasyum ve/veya sodyum konsantrasyonlarındaki anormallikleri içeriyordu.
29 Nisan 2022 ile 2 Mayıs 2024 tarihleri arasında 192 hasta çalışmaya alındı. Baxdrostat havuz tedavi grubu, n=128 (yüksek doz, n=63; düşük doz, n=65), plasebo, n=64 olacak şekilde randomize edildi. Genel olarak, 132 (%68) katılımcı tedaviyi tamamladı; tedavinin kesilmesinin temel nedenleri "yan etki" ve "katılımcının tedaviyi bırakması" idi. Gruplar arasında tedaviyi bırakan hasta oranları açısından fark yoktu. Ortalama yaş 66 yıldı, %32'si kadındı, 113'ü (%58) beyazdı ve %80'i tip 2 diyabetliydi. Hastaların %86’sı 2≤ antihipertansif ilaç kullanmasına rağmen, ortalama (SD) başlangıç sistolik KB 151,2 (13,1) mm Hg idi; ortalama (SD) GFH 44 (14) ml/dak/ 1,73 m2 idi ve medyan idrar albümin-kreatinin oranı 714 (307-1429) mg/g idi (Şekil 1).

Şekil 1. Kronik böbrek hastalığı ve kontrolsüz hipertansiyonu olan hastalarda Baxdrostat’ın etkinlik ve güvenliği faz 2 çalışmasının şematik özeti.
Baxdrostat havuz grubunda başlangıçtan itibaren 26. haftaya kadar plaseboya göre ortalama sistolik KB'deki değişim -8,1 (95% GA, -13,4 ila -2,8; P = 0,003) mmHg idi; düşük doz baxdrostat grubunda -9,0 (-15,1 ila -2,9; P = 0,004) mmHg idi; Yüksek doz baxdrostat grubunda -7,2 (-13,2 ila -1,2; P = 0,02) mmHg saptandı (Şekil 2). Hiperkalemi, baxdrostat havuz grubundaki katılımcıların %41'inde (53/128) ve plasebo grubundaki hastaların %5'inde (3/64) advers olay olarak kaydedildi (Şekil 1).

Şekil 2. Tedavinin başlangıcından itibaren 26. haftaya kadar sistolik kan basıncındaki değişiklikler.
Baxdrostat havuz grubundaki hastalarda başlangıç aşamasından 26. haftaya kadar plasebo grubuna göre idrar albümin-kreatinin atılımı oranındaki değişim -%55,2 (95% GA, -67,4 ila -38,3) ve düşük doz ve yüksek doz gruplarında sırasıyla -%52,0 (-66,8 ila -30,6) ve -%58,0 (-70,8 ila -39,4) saptandı. Yine baxdrostat havuz grubundaki hastalarda başlangıç aşamasından 26. haftaya kadar plasebo grubuna göre GFH’daki değişim -2,3 ml/dak/1,73 m2, düşük doz ve yüksek doz gruplarında sırasıyla -1,8 ml/dak/1,73 m2 / ve -2,8 ml/dak/1,73 m2 bulundu.
Yan etki olarak, baxdrostat havuz grubunda 100 (%78) hastada (düşük doz grubu, 48 [%74]; yüksek doz grubu, 52 [%83]) ve plasebo grubunda 35 (%55) hastada TEAE'ler görüldü. Baxdrostat havuz grubunda 128 hastanın 12'sinde (%9) (düşük doz grubu, 7 [%11]; yüksek doz grubu, 5 [%8]) ve plasebo grubundaki hastaların 2’sinde (%3) en az bir TESAE bildirildi. Baxdrostat grubunda 21 (%16) hastada, tedavinin kesilmesine yol açan bir TEAE yaşadı (düşük doz grubu, 10 [%15]; yüksek doz grubu, 11 [%17]), plasebo grubunda bu advers etki 5 (%8) hastada görüldü. Çalışma sırasında herhangi bir ölüm bildirilmedi.
Özetle, baxdrostatın, kronik böbrek hastalığı (KBH) ve kontrolsüz hipertansiyonu olan hastalarda sistolik KB’yi etkili düşürdüğü görüldü. Baxdrostat iyi tolere edilmiştir. Hiperkalemi, baxdrostat alan hastalarda plaseboya kıyasla daha yaygın advers olay olarak bildirilmiştir.
Hazırlayan:Prof. Dr. Zeki AYDIN,17.10.2025
(Dwyer JP, Maklad N, Vedin O, Monyak J, Myte R, Chertow GM, Heerspink HJL, Little DJ. Efficacy and Safety of Baxdrostat in Participants with CKD and Uncontrolled Hypertension: A Randomized, Double-Blind, Placebo-Controlled Trial. J Am Soc Nephrol. 2025 Sep 6.)
Steroid Rezistan Nefrotik Sendromlu Hastalarda Genetik Varyant Varlığının Klinik ve Patolojik Bulgularla İlişkisi
Bu çalışmada steroid rezistan nefrotik sendromlu (SRNS) pediyatrik hastalarda klinik ve patolojik bulguların genetik varyant varlığını predikte edip edemeyeceği amaçlannış.
Multisentrik, retrospektif çalışma
Çocukluk çağı başlangıçlı SRNS olguları
Biyopsi bulguları MLH, FSGS veya DMP olan olgular
Olgulara NGS panel ile podosit-ilişkili genlerin taraması yapılmış.
4 haftalık prednizolon tedavisi ile remisyona girmeyen NS olguları SRNS olarak tanımlanmış.
Geç yanıtsız ve konjenital NS olguları dışlanmış.
17 merkezsen 53 olgu
11 olguda (%22) hastalık-ilişkili genetik varyant saptanmış.
Genetik varyant dağılımı: 3 olguda WT1, 2şer olguda INF2 ve NPHS1, birer olguda ise ACTN4, CoQ2, KANK1 ve SMARCAL1.
Tablo 1. Hastaların özellikleri
|
Cinsiyet, erkek |
28 (%53) |
|
Ailede NS öyküsü |
2 (%4) |
|
Tanı anındaki yaş |
3.6 [1.5–8.9] |
|
Başlangıç bulguları NS Asemptomatik proteinüri |
48 (%91) 5 (%9) |
|
Biyopsi zamanı ve nedeni SRNS tanı anında NS tanı anında Hematüri nedeniyle ABY nedeniyle İnfantil başlangıç nedeniyle Asemptomatik proteinüri döneminde (NS öncesi) |
38 (%72) 10 (%19) 6 2 2 5 (%9) |
|
Gen analizi sonuçları Genetik varyantı olanlar Genetik varyantı olmayanlar |
11 (%21) 42 (%79) |
Başlangıçtaki serum albümin düzeyi, genetik varyant taşımayanlarda taşıyanlara göre anlamlı olarak daha düşük. ROC analizinde, serum albümin düzeyi 2.3 g/dL cutoff değerinin %82 sensitivite ve %90 spesifisite ile genetik varyant prediktivite edebileceği saptanmış.
Tablo 2. Genetik varyant olan ve olmayan hastaların klinik özelliklerinin karşılaştırılması
|
|
Genetik varyantı olanlar (n=11) |
Genetik varyantı olmayanlar (n=42) |
p |
|
Cinsiyet, erkek |
6 (%55) |
22 (%52) |
1 |
|
Ailede NS öyküsü |
2 (%18) |
0 |
0.04 |
|
Asemptomatik proteinüri ile başlangıç |
3 (%27) |
2 (%5) |
0.05 |
|
NS tanı anında Ortalama yaş Serum albümin (g/dL) İdrar pro/cre oranı eGFH |
5.9 2.4 7.9 94.3 |
3.4 1.4 16.1 107.0 |
0.50 0.001 0.08 0.74 |
|
SRNS tanı anında Yaş Serum albümin (g/dL) İdrar pro/kre oranı GFH |
6.0 2.5 5.7 102.5 |
3.6 2.3 10.9 116.9 |
0.83 0.51 0.35 0.80 |
Işık mikroskopi bulguları iki grupta da benzer. Elektron mikroskopide diffüz ayaksı çıkıntı silinmesi genetik varyant taşımayanlarda taşıyanlara göre daha sık, ancak istatistiksel anlamlılığa ulaşmamış (59% vs. 30%, p= 0.15).
Siklosporin ve prednizolon tedavilerine yanıt, genetik varyant olanlarda daha kötü(p= 0.02).
5 yıllık renal sağkalım, genetik varyant olan ve olmayanlarda sırasıyla %31 ve %78(p= 0.03).
YORUM
Hastalık başlangıcında daha yüksek serum albümin düzeyleri, cutoff değeri olarak 2.3 g/dL, genetik varyant varlığını predikte edebilir.
Hazırlayan:Prof. Dr. Mustafa KOYUN, 20.10.2025
(Kamei K, Nozu K, Horinouchi T, Sakakibara N, Nishi K, Fujita N, Fujinaga S, Kaito H, Inaba A, Hamada R, Shima Y, Okamoto T, Hashimoto J, Yamamoto M, Gotoh Y, Okuda Y, Kitayama H, Fujimura J, Ishimori S, Kamiyoshi N, Yoshikawa N, Relationship between clinical and pathologic findings and the presence of genetic variants in patients with steroid-resistant nephrotic syndrome, Pediatric Nephrology 2025, 40:3111–3120)